20100902

cakkıdı cakkıdı?


Sakız çiğnerken kendiliğinden anaaam, ayol vb. kelimeler kullanan cakkıdı cakkıdı sakızı ağzında gezdiren biri oluyorum. Kişiliğim değişiyor resmen. Bre çağırın kızanlarımı çalsın saz, oynasın kız.

20100901

Yağmurlu günlere depresiflik yakışıyor

Gece yatağıma uzanıp, uykum olmadığı halde gözlerimi kapatıp kendimi zorladığım anlar var ya, işte o anlar dünyanın en güzel yazıları geliyor aklıma. Ama biliyorum ki o an açsam gözlerimi, o dünyadan kopsam hiç biri olmayacak artık. İşte o anlarda düşünüyorum ki tüm güzel şeyler orda hayallerde, gözlerimi kapadığımda gittiğim harikalar diyarında. Bu dünya mı? Buraya sadece çirkinlikler kalmış. Güzellik sadece o çirkinliklerden çıkmış az çirkin.

20100830

Umutsuz staj zamanları

G%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BC0025[1]

Hava o kadar sıcaktı ve tokasızlıktan o kadar çaresizdim ki.İyki sevdicek yetişti bu umutsuz çağrıma. Yaşasın süper buluşlar.

20100827

"Time will prove everything"

Hani bi insan bi şarkıya çok kafayı takar ya sabah akşam onu dinler. Bu bana diğer insanlara nazaran çok daha sık olur. Nedeni belki de hayatıma göre şarkı değil de şarkıya göre hayat yaşadığımdır.

moz is genius

20100817

Mukayyet olunacak akıl

Hazır staj bitmiş ev ahalisine kavuşmuşken alakasız bir biçimde düşündüm ki Paris'te yaşayıp, hafta sonu tatilimde Roma'ya gitmek istiyorum.

20100809

Kahkaha benden yana*

Yağmurdan sonraki İstanbul adeta cehennem provası. Nerden çıktı demeyin sakın öyle metrobüste klimaya rağmen ölmek üzereyken aklıma gelen bişiy sadece. Aslında başka şeyler yazacaktım ama unutunca oha bu güzel oldu be dedim. O başka şeyleri de biara yazarım ki artık.


*Sören Kierkegaard

20100804

about me.


I was peacefully sleeping in the laundry basket, dreaming of some quirky mouses. While waking up I felt something went wrong. I guess that's what you call hanging out ! Would you be so kind and tell someone to set me free, there is a mouse that is taunting me.

snowysadcat.


Baba ve İstanbul

Denizi olmayan yer çirkindir!

20100726

ayşe kadın almalı, yaprak dolma sarmalı

Tam bir çalışan ev kadını olmam dışında artık kurallarımı da çiğniyorum. Evet staja başladım ben. sabah 9 akşam 5 olması gereken mesaimin 9 bucuk 3 olması ben ne kadar rahatlatsa da akşam ne pişirsem yea, bulaşıkları yıkamışlar mıdır acaba? gibi soruların düşündüğüm en önemli şeyler olması sadece bi günümü aldı. O gün bugündür aynı kafadayım. Bunları geçtim 6 yıl sonunda kurtulduğumuz ve benim hadi 5 yıldır izlemiycem diye tutturduğum, nice izleme abi zaten diyip geçtikten sonra bağımlısı olduğunu gördüğüm lanet dizi losta başladım. Şimdiden 5. sezona da dayandım hani. Şu bi ayın süper geçeceğine pek çok emin olsam da sonumun nasıl olacağını da merak etmiyor değilim. Yakında elbet neye benzediğimi yazdıklarımdan çıkarırım. Şimdi losta devam etmem gerek. çavv.

20100720

Isırırım


Ben geldim. Hoşgeldim. Mutluluk bir mail ve şifre hatırlamak kadar kolaymış. yihu.



20100201

Bakış

Önce insanların hayatına bakıyorum, sonra kendi hayatıma. Ama nedense insanların hayatına bakmadan kendi hayatıma bakmak aklıma gelmiyor.

20091106

Bi Revontulet gördüm sanki

Ay oldu nete girmeyeli sanırım. Dandik yurdumun dandik olan interneti artık imha etti kendini. Ondan dolayıdır ki ben de yazmıyorum ne ff'e ne de bloğa. Yazacak şeyim çok aslında mesela tinkebaut yeni fikirler getirmiş bana sevdim de kendilerini pek çok ama ne yalan söyleyeyim yazma, saçmalama, boş işlerimi ifşa etmek ne kadar çekici gelse de bu aralar ne bir yaşama sevinci, ne kibir, ne de insanlarla paylaşayım bak şunu olayım kalmadığından ve kendimi iyce boşladığımdandır ki içimden gelmemekte hiç birisi. Öyle belirteyim istedim işte bunları, yine ifşacı tarafım ağır bastı. Belki bir okuyanım vardır da merakta kalmasın zavallıcık. İygünler efendim, nice eylenceli zamanlar geçirmenizi dilerim.

20090920

Bilemiyorum bir çok şeyi ben

2 bucuk ay geçmişken yeniden valiz hazırlama evresine girmek bir tuhaf yapıyor adamı. Şimdi daha yeni alışmışken buraya diyorlar ki vakti geldi göç mevsiminin. Bir yıl öncesinin yabancılığı yok artık hoş geçen gün gittiğim istanbul sanki bana merhaba yabancı der gibiydi. Haftada 3-4 kez bindiğim metroda yönleri karıştırdım, otobüse binerken 100 defa düşündüm doğru mu ulan acaba diye. Aslında beni korkutan değil ki İstanbul ne var ona alışmakta, beni huzursuz eden yurdumdur. 2 bucuk ay öncesi kovmuştu beni bağrından, şimdi yeniden açmış kucağını bekler. Farklı bir oda, farklı insanlar, bambaşka bir yıl. Üstelik sınıfım da başka. Bi yaş da olsa gelen veletler ufak gelecek gözüme biliyorum, yakıştıramayacağım kendimi o sınıfın hiç bir köşesine.

Korkak yapıyor yeni başlangıçlar insanı. Bilmiyorsun ya hiç bir şey, merak kaplıyor hani içini heh işte en fena duygu bu. Korku veriyor insana. Ufff 2 bucuk ayımın her günü İstanbul'u istiyorumla geçti iş ciddiye binince de böyle iyiydi ya modu bindi üstüme. Hoş yapacak bi'şey de yok ya hayıflanmak da bi zarar getirmez hani.

Bu kollar iki valiz taşımaz dostum en iyisi mi sıkıştırmak hepsini bi tanesine. Uğraşmak gerek şimdi. Amağğn var daha 2 gün yapılır ki bi ara.

20090918

Hiç bir yeteneği olmayan uzaylının kıskançlıkları

Özenmek suç değil bence, kıskanmak da. Hayır yani "gözüm kaldı valla" olayına da inanmam. Ama şu hazır cevap olup, güzel cümleler kuran insanlar var ya okudukça yazılarını, her akşam acaba bugün ne yazmış yine diye beklerken kendilerini kıskançlığım tavan yapıyor pirim. Kaçırıp kendilerini nasıl kuruyolar o cümleleri hangi gezegenden gelmişler öğrenmek istiyorum. Olmadı matrix misali bana yüklensin istiyorum o kabiliyet.

Buaralar pek kıskanç oldum dostlarım ben. Sonumu hayırlı görmemekteyim artık. Üşengeçtik, dedim en zararsız iş. Sanırdım tek zararı sürekli büyüyen bir göbek. Nerden bileyim ben yapacak iş bulamayınca kendime saracağımı, kendimde eksiklikler bulup uğraş edineceğimi. En doğrusunu başta dediydik üşengeçliği yenip iş edinecektim kendime. Neyse neyse az kaldı 5 gün sonra okul yolu. Sonra zaten ne üşengeçlik kalır, ne de bu blog.

20090913

Durduramıyoruz sürekli değişiyor.

Nerde boş bir iş var, üşengeçlere uygun bir ilgi alanı var anında orda bitiyorum ben. Şimdi de yeni bir boş iş buldum kendime. Orda burda blog, lookbook filan gezip moda takip ediyorsun. İyi hoş aslında da pek yaramadı bu bana. Bakın eski boş işler uzmanı revontulete bakalım siz de farkedeceksiniz bunu.

İlk olarak çoooook önceleri siyasetçi revontulet vardı. Asi filandık işte. Sonraları müzikçi revontulet,fotoğrafçı filan derken bi sürü x revontulet oldu geçmiş yıllar çöplüğümde. Bu eski boş işler daha uygundu işte bana. Mesela siyasetçi olan revontulet solcuydu, devrimciydi. Bu adamın parayla pulla alakası olmaz. Anca yazar, okur, çizer, internet devrimciliği filan yapar. Müzikçi desen tek iş last.fm'den grupların benzerini bul torrent veya rapidshareden indir. Tam üşengeç işi. Ama pirim daha önce dediğim gibi bu moda işi aştı beni. Dergi karıştır, blog bul, siteleri gez helak oldum vallahi. Hem maddi hem manevi etkiledi bu beni. Bir yanda beğendiğin almak istediğin bi'sürü ciciler, diğer yanda 14 yaşında olup ablan kadar gösteren veletler.

Boş işler uzmanı olarak diyeceğim odur ki uzak durmak gerek bu meretten. Üşengeçlik kurallarını bozuyor bi kere. Tüü moda kaka moda. Neyse yeter bu kadar ifşa, rezil ettik kendimizi. Bakayım sevgili bloggerlarım yeni bi'şeyler eklemişler mi?



Engel olamadım yazdım bu notu: Ne dandik olmuş ulan bu siyasetçi, müzikçi filan. ahaha.

20090906

binbir türlü hali var şu insanoğlunun

neler yapmak geliyor da içimden üşeniyorum işte hep. bilemiyorum bu üşengeçliğin sonu ne olur da şu kolumdaki ağrı geçse ya artık.

20090810

so long and thanks for all the fish

Bütün yaşam türlerinin arasında en hayırsever olanı aklını yapmakta olduğu işe veremeyen bir insandır.
Zekice mi?
Kesinlikle.
Kendi kuşağının ya da herhangi bir kuşağın-kendininin tasarladığı bir grup insan da dahil- en önde gidenleri genetik mühendisleri midir?
Hiç kuşkusuz.
Sorun, onun ilgilenmemesi ya da en azından şimdilik ilgilenmemesi gereken şeylerle çok fazla ilgilenmesiydi.

Otostopçunun galaksi rehberi" Elveda ve bütün o balıklar için teşekürler" - Douglas Adams

20090809

Bu da böyle bir anım.

Evet, halen ergenim. Ama bu 15 yaş ergenliği gibi değil, 20 yaş ergenliği. Nasıl o öyle derseniz, 20 yaş dişi gibi işte ağrılı ama gereksiz.

20090808

zx

Tumblr denilen bir site buldum ben yine. hoş yurtdışında filan baya ünlü sanırım da ben yeni duydum işte. Hemen bi hesap edinip ortamlara da daldım elbette.

buyrun efenim;
revontulet in wonderland

20090803

zamanı değil




by extra super cutie

ankara. çocuk olmak. büyükmek. arada kalmak. şaşırmak. kardeş olmak. bilmemek. özlemek. sevmek. çok sevmek. üzülmek. büyüdüğünü anlamak. istememek. abla bana yeni kıyafetler alsana.

20090729

kim ki bu?






by sophie van der perre

Bundan sonra "ben kıskanç değilim yağğ" diye burnu havada dolaşan tiki olsun, çantası kolunda parlak üç çizgili adidas eşofmanıyla istiklalde dolaşan olsun. Diyeceğim de budur. Neymişim ben yahu.

20090724

Biz böyleydik çünkü ergendik







































by cookieluver33

Hepimizin istediği şey aynıydı aslında. işe yarar kitaplar okuyup, kaliteli müzikler dinleyip, hem gezip tozup eğlenen hem de derslerde başarılı olan insanlar. Çok masumcaydı bu istek aslında. Diğerlerinden farklı olacaktık işte. Sürüden ayrılmış, belki de nietzsche'nin o üstün insanlarından biri! olacaktık. Evet, o kadar yüksekteydi gözümüz. Aslında bu yaşları yaşayan çoğu kişi de olduğu gibi kendini özel hissetme, ben farklıyım deme arayışı içindeydik. Ama biliyo musunuz o halimizi bu halimize tercih ederdim. Şimdi her birimiz farkı yerlerde, farklı insanlarla, farklı hayatlar yaşıyoruz. Bekli bazılarımız hiç değişmedi, bazılarımızsa o halini çoktan unutmuş durumda. O zamana duyduğum özlem çok fazla. Umutluyduk, kördük ve en önemlisi mutluyduk. Tamam o an mutlu olduğumuzun ve yaşadıklarımızın değerini bilmiyoduk belki ama şimdi bakınca belkide yaşadığım en mutlu anlardan olduğunu anlıyorum.

Gecenin bu saatinde eskiyi yad etmek nerden geldi bilmiyorum ama iyki geldi. üff ergendik ya salaktık diye düşünürken çoğu zaman, o günlere ne kadar değer verdiğimi unutmuştum. Ve okuyan var mıdır içlerinden bilmiyorum bu bloğu ama lise yıllarımı paylaştığım ve benim ben olmamı sağlayan herkese iyki vardınız demek istiyorum. Yaşadıklarım, yaşattıklarınız olmasa şimdiki ben olamayacaktım.

20090717

sıkılıncainsanbilemezneyaptığını



çok sıkıldığım anlardan birinde feysbukta yanda gördüğüm bi evlilik sitesine tıkladım ve cevaplanan biton sorunun sonucunda menkıbe (yani ben) böyle bi insancıkmış işte.

20090716

Are you the favorite person of anybody



me and you and everyone we know'un yönetmeninden

20090713

pembe dizi tadında ejderha mızrağı


kitiara uth matar sen tam bir kaltaksın ölün bile zarar ulan. ve sen caramon tam bir salaksın sonradan zeki ama düşünmesi uzun sürüyor diye değiştirseler de gerçek açık seçik ortada. ve tanis tam bir ergensin yavrucum.ha palin amcana çekmeliydin birazcık daha. nerdeyse unutuyordum raistlinimi o dünün, bugünün, yarının vs. vs. efendisi. bu dünyadaki en tehlikeli şey de sıkılmış bi kenderdir bu arada. yirim onu ben. hey sen fizban o ateş topu büyüsü müydü!! hayır olamaz.


*Ejderha mızrağı:Dragonlance
* weis& hickman'a teşekkürü bir borç bilirim.