20090920

Bilemiyorum bir çok şeyi ben

2 bucuk ay geçmişken yeniden valiz hazırlama evresine girmek bir tuhaf yapıyor adamı. Şimdi daha yeni alışmışken buraya diyorlar ki vakti geldi göç mevsiminin. Bir yıl öncesinin yabancılığı yok artık hoş geçen gün gittiğim istanbul sanki bana merhaba yabancı der gibiydi. Haftada 3-4 kez bindiğim metroda yönleri karıştırdım, otobüse binerken 100 defa düşündüm doğru mu ulan acaba diye. Aslında beni korkutan değil ki İstanbul ne var ona alışmakta, beni huzursuz eden yurdumdur. 2 bucuk ay öncesi kovmuştu beni bağrından, şimdi yeniden açmış kucağını bekler. Farklı bir oda, farklı insanlar, bambaşka bir yıl. Üstelik sınıfım da başka. Bi yaş da olsa gelen veletler ufak gelecek gözüme biliyorum, yakıştıramayacağım kendimi o sınıfın hiç bir köşesine.

Korkak yapıyor yeni başlangıçlar insanı. Bilmiyorsun ya hiç bir şey, merak kaplıyor hani içini heh işte en fena duygu bu. Korku veriyor insana. Ufff 2 bucuk ayımın her günü İstanbul'u istiyorumla geçti iş ciddiye binince de böyle iyiydi ya modu bindi üstüme. Hoş yapacak bi'şey de yok ya hayıflanmak da bi zarar getirmez hani.

Bu kollar iki valiz taşımaz dostum en iyisi mi sıkıştırmak hepsini bi tanesine. Uğraşmak gerek şimdi. Amağğn var daha 2 gün yapılır ki bi ara.

20090918

Hiç bir yeteneği olmayan uzaylının kıskançlıkları

Özenmek suç değil bence, kıskanmak da. Hayır yani "gözüm kaldı valla" olayına da inanmam. Ama şu hazır cevap olup, güzel cümleler kuran insanlar var ya okudukça yazılarını, her akşam acaba bugün ne yazmış yine diye beklerken kendilerini kıskançlığım tavan yapıyor pirim. Kaçırıp kendilerini nasıl kuruyolar o cümleleri hangi gezegenden gelmişler öğrenmek istiyorum. Olmadı matrix misali bana yüklensin istiyorum o kabiliyet.

Buaralar pek kıskanç oldum dostlarım ben. Sonumu hayırlı görmemekteyim artık. Üşengeçtik, dedim en zararsız iş. Sanırdım tek zararı sürekli büyüyen bir göbek. Nerden bileyim ben yapacak iş bulamayınca kendime saracağımı, kendimde eksiklikler bulup uğraş edineceğimi. En doğrusunu başta dediydik üşengeçliği yenip iş edinecektim kendime. Neyse neyse az kaldı 5 gün sonra okul yolu. Sonra zaten ne üşengeçlik kalır, ne de bu blog.

20090913

Durduramıyoruz sürekli değişiyor.

Nerde boş bir iş var, üşengeçlere uygun bir ilgi alanı var anında orda bitiyorum ben. Şimdi de yeni bir boş iş buldum kendime. Orda burda blog, lookbook filan gezip moda takip ediyorsun. İyi hoş aslında da pek yaramadı bu bana. Bakın eski boş işler uzmanı revontulete bakalım siz de farkedeceksiniz bunu.

İlk olarak çoooook önceleri siyasetçi revontulet vardı. Asi filandık işte. Sonraları müzikçi revontulet,fotoğrafçı filan derken bi sürü x revontulet oldu geçmiş yıllar çöplüğümde. Bu eski boş işler daha uygundu işte bana. Mesela siyasetçi olan revontulet solcuydu, devrimciydi. Bu adamın parayla pulla alakası olmaz. Anca yazar, okur, çizer, internet devrimciliği filan yapar. Müzikçi desen tek iş last.fm'den grupların benzerini bul torrent veya rapidshareden indir. Tam üşengeç işi. Ama pirim daha önce dediğim gibi bu moda işi aştı beni. Dergi karıştır, blog bul, siteleri gez helak oldum vallahi. Hem maddi hem manevi etkiledi bu beni. Bir yanda beğendiğin almak istediğin bi'sürü ciciler, diğer yanda 14 yaşında olup ablan kadar gösteren veletler.

Boş işler uzmanı olarak diyeceğim odur ki uzak durmak gerek bu meretten. Üşengeçlik kurallarını bozuyor bi kere. Tüü moda kaka moda. Neyse yeter bu kadar ifşa, rezil ettik kendimizi. Bakayım sevgili bloggerlarım yeni bi'şeyler eklemişler mi?



Engel olamadım yazdım bu notu: Ne dandik olmuş ulan bu siyasetçi, müzikçi filan. ahaha.

20090906

binbir türlü hali var şu insanoğlunun

neler yapmak geliyor da içimden üşeniyorum işte hep. bilemiyorum bu üşengeçliğin sonu ne olur da şu kolumdaki ağrı geçse ya artık.